Kayıtlar

Haziran, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kadir Geceniz Mübarek Olsun

İnançlarımız, inandıklarımız, öğrendiklerimiz, farkındalıklarımız, bize küçükken farkında olmadan öğretilenler ve öğrenmeye ve sorgulamaya devam ettiğimiz her ne varsa... Biliyorum ki karakterimi oluşturuyor. Hangisi, kime veya neye göre doğru? Bize hoşgörüyü öğrettiler, inançlara saygıyı öğrettiler, düşünceye saygıyı öğrettiler... Asla yargılama dediler. Eleştirme, bir gün seni de eleştirirler dediler. İnsan ol. Hayatta adamın adamı olma Hak' kın adamı ol dediler. İncitme, kırma, üzme, gerekirse özür dilemeyi bil dediler. Kadir Geceniz mübarek olsun.

ŞEHİR DEĞİŞTİRMEK

Son bir yıl içerisinde üç şehirde yaşadık. Bir yıl önce bana bunları yaşayacaksınız deselerdi, güler geçerdim. Aksaray'dan Ankara'ya, Ankara'dan Konya'ya gideceksiniz... Hangi yönden ele alsam bilmiyorum. Bu değişikliği oğlumuza ilk sorduğumuzda bize verdiği cevap bizleri çok şaşırttı. Yeni bir şehir, yeni bir okul, yeni insanlar, yeni tecrübelerdir. Evet her yapılan değişiklik, insan hayatında yeni tecrübelerdir. Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı? sorusunun cevabının daha iyi anlıyorum. Ne kadar farklı yerlerde yaşarsanız o kadar çok söyleyecek sözünüz, yazacak yazınızı oluyor. Uzmanlar da çocuklarınızı farklı ortamlara sokun, farklı yerlerde gezdirin derler. Beyin ne kadar farklı yerlerde bulunursa nöronlar o kadar çok birbirleriyle bağlantı kuruyorlar. Üç şehir, aslında üç farklı okul demektir benim için... Devlet okulunda çok büyük ve muazzam bir özel okula geçiş. Beklentilerin üzerinde, bir o kadar da buruk. Buruk diyorum çünkü devlet okullarında yıllarca çalı

FEDAKARLIK MI, SORUMLULUK MU?

Resim
Bu kavramı ne kadar çok duyar oldum. Duyuyorum, ancak fedakarlığı yapanı göremiyorum. Çünkü onlar görünmezler, aslında görünmek istemezler... Hep köşede kalırlar ve sessizdirler. Pastayı hep başkaları yer. Ailede, okulda, iş yerinde... Asıl fedakarlar anneler ve babalar... Bugün babalar günü... Anneler günü kadar revaçta olmasa da... Hedeften mi şaşıyoruz... Aslında dünyadaki en büyük projemiz olan neslin devamlılığını sağlamakla görevimizi yerine getirmiş mi oluyoruz. Dünyaya gelen evlatlarımıza ne kadar zaman ayırıyoruz. İşimize ayırdığımız zaman ile ailemize ayırdığımız zamanı kıyasladığımızda hangisi ağır basıyor? İhmal mi ediyoruz? Aslında sorumluluklarımızı unutuyoruz... Önceliğimizi unutuyor, bazen amaç ve araçların yerini değiştiriyoruz. Ne güzel söylenmiş bir söz... Sanırım bunu gerçekleştirmek çok daha önemli... "Bir babanın çocuklarına yapabileceği en büyük iyilik onların annelerini sevmektir." Dünyadaki tüm babaların, babasını kaybedenlerin, hayatta

HÜZÜN VE SEVİNÇ

Resim
Ve bir eğitim öğretim yılı daha sona erdi. İlk günden son güne kadar öğrenciler çok çalıştılar ve çalışmalarının sonucunu aldılar. Aldılar diyorum çünkü eskiden karneler heyecanla beklenirdi. Şimdi öğrenciler notlarını önceden görüyorlar. Karnenin o eski önemi kalmadı artık. Ne yapmalı da son günlerin heyecanını artırmalı? Öğrenci sayısı az diye boş oturmaları, sınıf birleştirmeleri, ne yapalım diye düşünenleri nasıl ortadan kaldırmalı... Duyduklarımız bizleri üzüyor... Erkenden bitirilen dersler, önceden yapılan sınavlar ve son haftaların değersizleştirilmesi... Her şeyin nota endekslenmesi. Tek öğrencinin olduğu bir sınıfta, öğretmen için böyle güzel ve bulunmaz bir fırsat bulunabilir mi? Onun ruhuna dokunabileceğiniz bir zaman dilimini bir daha yakalayabilir misiniz? Onunla karşılıklı bir sohbet etmeniz. Onu önemsediğinizi göstermeniz, rehberlik etmeniz... Bunu başarabilmek için onun ruhuna dokunacak duygulara sahip olmanız gerekiyor. Tek öğrenciyi diğer sınıfa gönderip, başka bir

SÖZ UÇAR YAZI KALIR

Resim
Doğduğumuzdan itibaren çevremizi anlamaya çalışırız. Günler, aylar geçtikçe de fiziksel ve zihinsel olarak gelişiriz. Gün gelir yürür, gün gelir konuşmaya başlarız. Anadilimizi konuşmayı öğrenir, okula geldiğimizde de okumayı ve yazmayı öğreniriz.  Okumayı öğrendiğimizde bunu bayram yaparız. Okullarda gerçekleştirdiğimiz okuma bayramları ile araçları amaç haline getiriyoruz. Anlama yönümüzü eksik bırakıyoruz. "Önce benim çocuğum okudu", "önce bizim sınıf okudu" diyerek yarışa başlıyoruz.  Hayatımız boyunca başarılı olabilmek için okuma ve yazmayı öğrenmeliyiz. Okuma ve yazmayı öğrenmek amaç değil, araçtır. Bilgiye ulaşmada araçtır. Öğrenmede araçtır. Peki 1. sınıfta yaptırılan hızlı okuma çalışmaları, "dakikada kaç kelime okuyacaksın" söylemleri... Ailelerin, öğretmenlerin ve yöneticilerin 1. sınıftan itibaren yaptığı baskılar... Sanırım şimdilerde herkes çok hızlı okuyor ancak okuduğunu anlamıyor. Kitabı çok kısa sürede bitiriyor ancak kitaptaki ka

ENERJİMİZİ NEYE HARCIYORUZ?

Resim
Zaman yönetimi kavramının önemli olduğunu vurgularız. Özellikle okullarda, sabahtan akşama kadar geçen sürede hangi işlere ne kadar zaman ayırıyoruz? Yönetim işleri, yazışma işlemleri, öğrenci problemleri, velilere ayrılan zaman, öğretmen takibi, eğitim-öğretim işleri... En önemlisi hangisine ne kadar zaman ayırdığımız. Hangisi daha önemli? Zaman çalan unsurlar nelerdir? Özellikle öğrenci problemlerine ayırdığımız zaman çok artıyor ve bazen bütün işlerin duraksamasına neden oluyor. Problemlerin çözümüne ayrılan sürede diğer işlerin kontrolü azalıyor. Özellikle aileler işin içine girdiği zaman başka bir işle uğraşamıyorsunuz. Problemin küçüğü veya büyüğü olmaz tabi ki! Problem çözülene kadar gerekli özeni göstermelisiniz. Okulda diğer öğrenciler gözardı edilerek. Kimse o esnada düşünemez diğer öğrenciler ne durumda diye... Hep desteklenmeli bu öğrenciler. Üzülmüşümdür ve düşünmüşümdür, başarılı olup hiç problem yaratmayan öğrenciler için bizler okullarda neler yapıyoruz diye...

DÜŞÜNEBİLMEYİ ÖĞRENME

Resim
Çok güzel bir programın ardından akılda kalanları paylaşmak istiyorum. Ne zaman kendi çocuklarımız eğitim sisteminin içine giriyor, işte o zaman eğitim değer kazanıyor. Bütün anne ve babalar, çocuklarının daha iyi eğitim almaları adına iyi öğretmen ve iyi okul arayışındalar. Peki neye göre iyi, ne yapmalı, neye bakmalı? Bir velimiz, "ben çocuğumun sürekli test çözmesini istemiyorum" deyince şunları ifade ettim. Dersten sonra hangi öğretmen, o kazanıma yönelik araştırma ödevi veriyor? Öğrencilerin soru sormalarına izin veriyor? Sorularına sorularla cevap vererek öğrencilerin düşünmelerini sağlıyor? Yeni bilgilere ulaşması için onlara fırsatlar veriyor? Yoksa dershanede ders anlatır gibi sadece kendisi mi anlatıyor? Kaç öğrenci okula hazırlıklı geliyor? Düşünsenize çocuklarımız okula başladıktan sonra her geçen yıl sorduğu soru azalıyor ve bir gün geliyor artık okulda sormaz oluyor. Merak öğrenmenin ilk adımıdır. Kayhan hocamızın ifadesi ile "yontulmuşuz bizler" v

KENDİ KENDİNE ÖĞRENMEYİ ÖĞRETEN OKULLAR

Resim
Kendi kendine öğrenmeyi öğreten okullar, biz eğitimcilerin gelecekteki hedefidir. Öğrenciler hep bir destek hep bir takviye ile eğitim hayatlarını sürdürüyorlar. Özel ders, dershane(iyi ki kapatıldılar), etüt merkezleri, bire bir etütler... Öğrenci öğrenemediğini kendisi de öğrenemez mi? Bilgiye ulaşma yollarını bilse, aynı kazanımı farklı yollardan içselleştiremez mi? Öğretmen, içeriği farklı etkinliklerle, görsel ve materyal destekli olarak, farklı yöntem ve teknikleri ile zamanı etkin kullanarak konuyu anlattı ve görevinin ilk adımını yerine getirdi. Peki daha sonra öğrenci ne yapmalı? Konu ile ilgili hemen test kitabından sorular mı çözmeli? Elbette çözecek ancak unutulan bir konu var? Konu tekrarı, kazanıma yönelik araştırmalar, yeni bilgilere ulaşmak için verilecek küçük projeler... Kütüphaneleri etkin kullanan öğrenciler başarıyı yakalayacaktır. Peki bu yönlendirmeleri kim yapacak? Elbette bu çalışmaları ve uygulamaları bilen eğitimciler. Sürekli öğrenci olan öğretmenler.

HER ŞEY EĞİTİM

Sanırım eğitim ile yatıp, eğitim ile kalkıyorum. Son 10 yıldır eğitim ile ilgili okuyor, eğitim ile ilgili yazıyorum. Bu iyimi mi, kötü mü bilemiyorum... Bugün yüksek lisans hocamın bir sözü aklıma takıldı... "uzmanlığımız haricinde bilgi sahibi değiliz. Bir hobimiz yok." Gerçekten okullar öğrencilere ne öğretiyor? Ne veriyor ve neler götürüyor? Yeni Nesil Okullar oluşturma gayretine girmeliyiz. "Araştıran öğrenci, araştıran öğretmen, araştıran eğitim lideri ve toplamında da araştıran okullar" oluşturulmalı.