ORDULARIN MÜCADELESİ!

İnsanoğlu tarih boyunca zorluklar yaşamış.
Açlık, kıtlık, kuraklık, savaşlar, baskılar, zulümler, salgınlar...
Hepsinden de güçlenerek çıkmayı başarmış. Her biri ile mücadele yaşanırken nice canlar etkilenmiş elbette. Ama hep üstesinden gelmiş insanoğlu.
Özellikle 20. yüzyılın ilk yarısında yaşayanlar en zorlu yılları atlatmışlar. Ne görür ve ne yaşarsak o kadarız aslında. Vizyonunuz da, yapabildikleriniz de, başardıklarınız da o kadar. 
Düşünsenize?
1. Dünya Savaşı,
Arından dünya nüfusunun %15'in öldüğü İspanyol gribi,
Ve büyük buhran,
Sonra 2. Dünya Savaşı.
Hepsi art arda gelmiş. O zamanlarda yaşayanların mücadelelerini hatırlayın.
Hiç bitemeyen ve bitmeyecek mücadeleler var aslında.
MEHMETÇİK!
Türk Milleti olarak ordumuzun mücadelesini biliriz. Muzaffer Türk ordusu özeldir bizim için. Vatanın bölünmezliği için tarih boyunca gözünü kırpmadan şehit olan vatan evlatlarını...
Polislerimizi ve güvenlik güçlerimizi unutamayız.
İRFAN ORDUSU!
En zor şartlarda bile görevini yapan, gerekirse şehit düşen, savaşta bile geleceğin evlatlarını eğitmenin yollarını bulan, terör zamanı "o köyün bana ihtiyacı var" deyip giden ve şehit düşen vatan evlatlarını asla unutamayız. 
SAĞLIK ORDUSU!
Görünmeyene karşı verilen mücadelede ne kadar büyük fedakarlıklar sunduklarını biliyoruz. Başkalarının canları için kendi canlarını hiçe sayan vatan evlatlarını unutamayız.

Sosyoloji okuyan bir eğitimci olarak "dünya nereye gidiyor" diye soruyorum, kendi kendime. Hiç yaşamadıklarımızı yaşıyoruz. Sıkı yönetim zamanı sokağa çıkma yasakları gördü, bu ülke. Ama görünmeyen bir şeye karşı ilk defa. Camiler hiç kapanmamıştı. Savaşta bile Cuma Namazını kılıyordu, vatan evlatları.
Okullar kapalı, öğrenciler evlerinde. Eğitim bir anda sanal ortamlara kaydı. Ivan Illıch'in kitabını okuduğumda okula gitmeden evde eğitim alanları düşünmüştüm. Nasıl olur acaba? "Okullar ne hale dönüşür? Evlere kapansak ve böyle bir şey olursa ne yaparız?" derdim. Okula gitmeden eğitim alan Amerikalılar geldi aklıma. 
Evet okula gitmeden verilen eğitimler. Farklı online uygulamalar. 
Yüzyüze yapılan konferanslar yerine Instegram canlı yayınları. Alışmışız konuşmaya, paylaşmaya, yazmaya...
Bakalım daha neler çıkacak karşımıza. Zihinler hiç durmuyor. İnsanoğlu hep zor zamanlarda yeni keşifler yapıyor. 
Merak ediyorum gerçekten.
21. yüzyıl becerileri dedik. Evde iken hangisini kullanabiliyoruz. Becerileri tekrar gözden mi geçirmeliyiz? Odaklanmamız gerekenleri tekrar düşünmeliyiz sanırım? 
Hayatta kalma becerilerine mi dönmeliyiz? Ekmek yapmayı mı öğretmeliyiz?
Hangi becerilere odaklanmalıyız?
Okullar sosyalleşme ortamlarına mı dönüşecek?
Elon Musk beyne çip yerleştirme projesini gerçekleştirirse okullar ne öğretecek, neye dönüşecek?


23 Nisan yaklaşıyor. 100 yıl önce yaşanılanları gençliğe nasıl aktaracağız? 100. yılın coşkusunu nasıl vereceğiz?
Bu topraklar için toprağa düşmüş olanları nasıl  anacağız?
Hep birlikte bayraklarla donatalım evleri. Dünya aleme gösterelim o günleri unutmadığımızı.
Vatan evlatları bizi bekler!
Saygılarımla.

Yorumlar

  1. Ayşegül Tümer12 Nisan 2020 10:37

    Kalemine sağlık Kadir hocam ��❣️

    YanıtlaSil
  2. Ayşegül Tümer12 Nisan 2020 10:39

    Kalemine sağlık Kadir hocam ��❣️

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize, emeğinize sağlık hocam

    YanıtlaSil
  4. Kesinlikle katılıyorum👏🏻👏🏻

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNSANOĞLUNUN COVİD-19 İLE MÜCADELESİ

ELEŞTİRMEDEN ÖNCE DÜŞÜNÜLMESİ GEREKENLER

SORUNLAR VE ÜRETİLEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ