YARGILAMADAN YAŞAMAK

Sizce bu nasıl olacak?
İnsan!
Sıradan bir mahluk değil, elbette.
Akılla bezenmiş, duyu organları ile donatılmış...
Diğer canlılarla kıyaslandığında yaşadığı çevreyi, dünyayı ve canlıları anlama ve kavraması için daha uzun zamana ihtiyacı olan!
İnsan için eğitim o yüzden çok önemlidir. Bu uzun süreçte kendini ve yaşadığı dünyayı her yönüyle öğrenmeli, insanoğlu.

Eskiden diye başlayan sözcükleri çok sevmem ancak bu sefer kullanacağım.
Eskiden insanlar birbirini görürler ve gördükleriyle düşünceye sahip olurlardı. Ama şimdi öyle mi? Sanal ortamlarda paylaşılan ve gösterilen kadar düşünebiliyorsun.
O paylaşımlardaki birkaç saniyelik göstermelik gülümsemeler ve "ben geziyorum", "biz yiyoruz", "beraber eğleniyoruz" kandırmacaları,
Bir de geçmişe olan özlem paylaşımları.
Peki gördüklerimiz ne kadar gerçek? Ve oluşan düşünceler ne kadar doğru?
Ve ardından,
Paylaşımlara atılan emojiler, gönderilen gülücükler yapılan yorumlar.
Hep bir kandırmaca.
Edinilen olumlu ya da olumsuz düşünceler.
İçine kapanan insanlar, yazdıkça yazan insanlar.
Online yapılan canlı bağlantılar, söyleşiler, konferanslar...
Gün geçtikçe alışıyoruz bu değişime.
Dahil olduğum söyleşilerde iki kişinin kendi kendine konuşmalarını görünce insan az da olsa kıskanıyor. Sohbete dahil olmak istiyorsunuz, sizi kabul etmiyorlar. Yazıyorsunuz, okumuyorlar. İyi de kardeşim söylediğin doğru değil, doğru olsa da söylediğinden çıkartılacak anlamlar çok farklı. Bu nasıl bir iletişim. Tıpkı televizyon gibi. Aslında değişen teknoloji eskiyi bıraktırmıyor, bize. Konuşan iki kişi izleyen yüzlercesi. Akıllarda yüzlerce soru, yazsan da okunmayan dikkate alınmayan fikirler.

Çünkü en iyisini onlar biliyor. Bizler sadece takip etmeliyiz. 2000 yıl önce de felsefeciler buna başkaldırmadılar mı?

Hep söylerim, bir insanın en büyük meziyeti iletişimdir diye,
Kendini ifade edemeyen, karşısındakini anlamayan, okumayan, yazmayan, empati kuramayan insanların yanında bu meziyetleri olan insanların da teknoloji ile kısıtlanmalarını.

Duyun sesimizi!
Yargılamadan yaşamayı gösterin bize!