BEN BUNUN ANLAMINI BİLİYORUM!

Ben bunun anlamını biliyorum!
Büyük bir kandırmacanın içinde herkes.
"Eğitim sistemini bu hale biz getirdik diyemiyorlar. Çok büyük bir sıkıntı var. Şimdi değiştirelim, yoksa tren kaçacak. Başka tren yok, sizden destek bekliyoruz" deniliyor.
Çok yazık değil mi?
Tüm eleştirilerin odak noktası olmamak, sorumluluğun paylaşılması için şirin gözükmeye çalışmak da bu olsa gerek.
"Ülkeyi öğretim merkezleri yapıp, eğitimi hiçe sayanlar bugün el vermiş bir yanlış var ve düzeltiyoruz" diyorlar.

Buna ben gülüyorum. Maalesef "Y Kuşağı" bunu bilmiyor. Tıpkı şu andaki gençliğin 100 yıl önce bu topraklarda olanları bilmediği gibi.

"Test çözüp tost yiyen öğrenciler istemiyoruz."
"Soran ve sorgulayan, soru çözen değil sorun çözen, meraklı bireyler yetiştirmek istiyoruz." deniliyor.
Peki bunun önündeki en büyük engel; nitelikli öğretmen sorunu, müfredat ve sınav gerçeği.

Lütfen!
Öğrencilerin önüne çözmeleri için soru vermeyelim artık.
Onların önüne sorunlar verelim çözüm önerileri geliştirsinler, durumu verelim sorun oluştursunlar, soru üretsinler.
Zamanı kullanmaları için fırsatlar verelim. Öğretmeni ile geçireceği zamanı iyi değerlendirmeyi öğretelim, grup çalışmalarında aktif olarak bulunmayı ve bireysel çalışmalar yapmayı öğretelim.

Öğrencilerin kendi kendilerine öğrenme becerilerini geliştirmeliyiz.

Uygulanan müfredat çağın gerekliliklerini yerine getirecek düzeyde olmalı.
Ve tüm bunların hepsini planlayıp, uygulayıp yönetebilen nitelikli öğretmenler yetiştirmeliyiz.



Değerli öğretmenlerim, lütfen!
Öğrencilerin meraklarını yeşertelim.
Öğrenciler becerilerini yitiriyorlar. Hedef sadece sınav olduğunda birçok şey kaybediliyor.
Öğrencilerin soru sorma becerini geliştirelim. İyi soru sorabilmek olmalı hedef.
Öğrencileri hayattan uzaklaştırmayalım.
Neden sorusu ile birlikte nasıl sorusunun cevabını aramayı hedefletelim.
Dengeli bireyler yetiştirmeliyiz. Duygusal zekayı lütfen önemseyelim.
Lütfen, lütfen, lütfen!
Yoksa biz başaramazsak robot öğretmenler, mikroçipler ve yapay zekalar geliyor.
Öğretmenlik mesleğinin gerekliliklerini yerine getirmeliyiz. Mesleğe hep birlikte sahip çıkalım. Yoksa okul kavramı ve öğretmen kavramı tümden değişecek.
15 yıl öncede aynı şeylerden yakınıyorduk. Değişen bir şey yok. Değiştirmeye yeltenip şirin görünen ama değişimi kendi çıkarları için kullananlar var, dikkat edelim.
Haber vereyim istedim.
Değerli Öğretmenim!