ERTE CONGRESS

14-16 Eylül tarihlerinde katıldığım I. Uluslararası Eğitim Araştırmaları ve Öğretmen Eğitimi Kongresinde (Education Research and Teacher Education Congress/ERTE Congress ), önceden planlanan program doğrultusunda panel ve paralel oturumlara katıldım. Kongre kapsamında katılımcılar tarafından aşağıdaki konularda bilgi paylaşımları yapıldı.



-          “Okullarda kim neyi yapıyor ve nasıl yapıyor? “sorusunun cevabının verilmesi gerektiği,
-          Liderlerin öğrencileri nasıl etkilediklerine, araştırmacıların odaklanması gerektiği,
-          Etkili öğretmenin, tüm öğrencilerin öğrenmesini sağlayan öğretmen olduğu,
-          Okul müdürünün tüm işleyişi tek başına yerine getiremeyeceği,
-          Öğretmen liderliğinin bir atama veya görevlendirmeden ziyade bir sorumluluk olduğu,
-          Kaliteli bir eğitim için öğretmen-öğretmen, öğretmen-öğrenci işbirliğinin öneminden bahsedildi,
-          Lider öğretmenin, birisini etkileyen, onun hayatını etkileyen, ona duygu katan öğretmen olduğu,
-          Öğrenciler kime lider öğretmen diyor(yapılan bir araştırmadan)? Güven duyduğu öğretmene. Öğretmen güvenilir ise lider öğretmendir. Babacan olanlara lider öğretmen diyorlar. Farklı bir yapısı olanları hatırlıyor öğrenciler. Bu tür öğretmenler daha fazla etkiliyorlar ve öğrencinin yüreğine dokunuyorlar. Ayrıca mizaç yeteneği olanların da lider öğretmen oldukları ifade edilmektedir.
-          Öğretmenin her derse girişte sosyal öğrenmeyi gerçekleştireceği bir materyalle derse girmesi gerektiği,
-          Ve lider öğretmenin dinleyen öğretmen olduğu ifade edildi.
-          Eğitimin toplumları değiştirdiği ve okulların da toplumu değiştirdiği ifade edildi.
-          Eğitimin toplumun en önemli meselesi olduğu,
-          Mahalle okullarının tekrar canlandırılması gerektiği, okul tercihlerinin önüne geçilmesi gerektiği,
-          Eğitimin demokratik toplumları oluşturduğu ve yalnız eğitilmiş insanların özgür olabileceği,
-          Eğitimin kalitesi için eğitime ayrılan kaynakların artırılması gerektiği ve verimli kullanılması gerektiği,
-          PISA da en üst düzeyde(Düzey-6(Sınava giren öğrenciler içinde en önde olanlar)) hiç öğrencimizin olmadığı,
-          Eğitimin hem yatırım hem de üretim alanında olduğu,
-          İnsanın hem anlam arayan hem de anlam yaratan bir canlı olduğu, bu anlamda eğitimin önemli olduğu,
-          Öğretmen ve okulun bütünleşmesi gerektiği,
-          Öğretmen ve yöneticilerin iletişim becerilerinin ve sosyal zekalarının üst düzey olması gerektiği,
-          Eğitimin kaliteli hale getirilmesi için; eğitime erken yaşta başlanılması gerektiği, okulda geçirilen zamanın artırılması gerektiği, nitelikli öğretmen yetiştirilmesi gerektiği, çok iyi bir planlama yapılması gerektiği ifade edildi,
-          Kültürümüzde son dakikacılık ve acelecilik ve kervan yolda düzülür anlayışının olduğu ve bunlardan vaz geçmemiz gerektiği,
-          Çabuk elde ettiğimizi ve çabuk tükettiğimizi, başladığımız çalışmaları tamamlamadan bıraktığımızı, dönüştürmediğimizi ve gelitşirmediğimiz ifade edildi.
-          Gelişim için sürekli eleştirmeli ve irdelememiz gerektiği,
-          Eğitim fakültelerinin her alanda öğretmen yetiştirmemesi gerektiği, uzmanlaşmaları ve küçülmeleri gerektiği,
-          Geleceğin sınıfları hayat boyu öğrenmeyi yaratmaya yönelik olacağı,
-          21. Yüzyıl becerilerinin; eleştirel düşünme, iletişim, işbirliği ve yaratıcılık olduğu,
-          Geleceğin okullarında uygulamalı öğretimin artacağı, rehberliğin öneminin artacağı, geri bildirimin önem kazanacağı, bireysel eğitim programlarının olacağı, kişiye özel programlar olacağı, bireye yönelik motivasyon kaynaklarına ihtiyaç duyulacağı, standart derslerin ortadan kalkacağı, kişinin kendine özgü transkripi olacağı, istediği dersleri alacağı ve kendi transkribini kendi oluşturacağı,
-          Okul ortamı ne kadar farklı olursa o kadar iyi eğitim ve öğretimin olacağı,
-          Öğrencinin rahat olduğu ortamların oluşturulacağı,
-          Sınıflarda öğrencilerin performanslarını ölçecek teknolojinin olacağı ve ders esnasındaki performansın raporlanacağı(Tıpkı futbol maçında hangi futbolcunun ne kadar koştuğu ve neler yaptığı gibi, öğrencinin ne kadar soru sorduğu, ne kadar konuştuğu, dinleme becerilerine kadar raporlaştırılacağı),
-          Proje odaklı öğretmenin ön plana çıkacağı,
-          Teknoloji yeterliliği fazla olan öğretmenlerin geleceğin öğretmenleri olduğu,
-          Anında dil çevirme programları ile hayatımızın kolaylaşacağı,
-          Sanal gözlükler ve sanal laboratuvarlar kurulacağı ve öğrencilerin 3 boyutlu olarak deney, gezi ve gözlem yapabileceklerini,
-          Okulların dünyanın her yanına anında bağlanabileceklerini,
-          Vücuda çipler yerleştirilmeye başlandığını ve terminatörlerin çok yakında oluşturulacağını, öğretmen kavramlarını ve okul kavramlarının büyük değişime uğrayacağını,
-          Öğretmenlerin 1. Motivasyon kaynağının öğrencilerinin başarılı olduklarında edindiklerini,
-          Gelecek adına, çok yakın bir zamanda olabilecek bu değişimlere öğretmenleri nasıl hazırlanacağı ifade edildi,
-          Sınıf ortamında öğrenmenin gelişmesi için duygunun gelişmesi gerektiği, müziğin, resmin ve şirin öneminden bahsedildi,
-          Sevginin, beyni geliştirdiği,
-          Duygusal ve düşünsel gelişimi önemsememiz gerektiği,
-          Edebiyat güzel konuşma ve yazma sanatıdır,
-          PISA öğretmenlere uygulansa sonucun yine aynı olacağı, öğretmen eğitimi ve kalitesine odaklanılması gerektiği,
-          En iyi öğretmenin çocuklara en az zarar veren öğretmen olduğu,
-          Eğitimin mesajı insandır,
-          “Öğrenmeyi öğrenmek” kavramının yanlış olduğu, insanın fıtratında öğrenmenin olduğu, doğduğumuzdan beri öğrendiğimizi,
-          Yurt dışında yapılan araştırmaların Türkiye’ye getirilmesi ve uygulanmasının saçma olduğu, ülkemizin derdinin başka olduğu,
-          Eğitim kavramlarında sorunlarımızın olduğu,
-          Bütün çocuklar gerçekten masum mu? Yoksa becerileri gelişmediği için böyleler? Becerileri gelişince neler oluyor görüyoruz.
-          Karşıda bir şahsiyet varsa şahsiyetin oluşacağı,
-          Her öğrencinin biricik olduğuna inanıyoruz. Ama hepsine aynı sorumluluğu veriyoruz. Hepsinden aynı şeyleri yapmalarını bekliyoruz. Bu saçmalıktan uzaklaşılması gerektiği,
-          Herkesin kafasında tek bir tip var ve bunu yetiştirmeye çalışılıyor denildi,
-          Bir şeyi müfredatlaştırırsanız onun içini boşaltırsınız.
-          Aynı zamanda yeni uygulamaya konulan müfredatlar için ise “beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastanın kolundaki çiziklerle ilgilenmem” şeklinde ifade edildi.

Yorumlar

  1. Ne güzel bir kongre olmuş.Önemli şeyler konuşmuşsunuz.Başarılar dilerim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yukarıda paylaştıklarım dinlediğim panel ve oturumlardan izlenimlerim. Kendi sunumum yayınlanacağı için paylaşımda bulunmadım. Saygılarımla.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNSANOĞLUNUN COVİD-19 İLE MÜCADELESİ

ELEŞTİRMEDEN ÖNCE DÜŞÜNÜLMESİ GEREKENLER

SORUNLAR VE ÜRETİLEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ