Okuduğuma mı, duyduğuma mı yoksa gördüğüme mi inanacağım?
Okuduğuma mı, duyduğuma mı yoksa gördüğüme mi inanacağım? İlk müdürlük yıllarımı hatırlıyorum da bilmediğimiz bir şey olduğunda etrafımızdaki müdürlerin yanına koşardık. Telefon ile ulaşmak ne mümkün, okullarda telefon yok, ulaşım ise mümkün değil. Yollara düşüp otostop çektiğim ve yollarda yürüdüğüm günler gelir aklıma. Sene 1998. Bir gün maaşları yapıp? defterdarlığa teslim etmem gerekiyor. Değişen katsayılar var ve ilçeye gitmeliyim. Araç yok. Taksi çağırsam bir aylık ekders ücretini istiyorlar. Okulda beraber görev yaptığımız bir öğretmenin arabası var. Kendisinden beni ilçeye bırakmasını istedim. Benzin parasını vereceğimi aktardım. Kabul etti. Giderken benzinliğe uğradık. Ne kadar vereyim hocam diye nezaketen sordum. İki milyon hocam dedi. Benzinin litresi Ellibin lira. 3 litre benzinle gidebileceğimiz 15 kilometrelik yola 20 litre benzin aldık. O gün kendime çok kızmıştım ve bir karar verdim. Kimseye muhtaç olmayacaktım. Tedbirini alacaksın dedim kendi kendime. O gün bilme...