HERKES KENDİ HİKAYESİNİ YAŞAR

Sevgili Okur!

"Ömrümüz boyunca incecik bir buz tabakasının üzerinde dans ediyoruz, buzun altı soğuk ve insan çabucak ölüyor. Buz bazılarını taşımıyor, onlar suyun içine düşüyor. Şanslıysak buz kırılmıyor ve biz dans etmeye devam ediyoruz. Şanslıysak eğer..."(Ferdinand Van SCHIRACH)

Gerçekten şanslıysak dans etmeye devam ederiz şu 8 milyar insanın yaşadığı dünyada!
Şanslıysak, 2 milyon yaşıtları içinde iyi bir eğitim alır çocuklarımız!
Tüm dualar, tüm beklentiler hepsinin iyi bir eğitim alması için elbette ancak mümkün olmayacakların peşinde koşacak kadar zamanımız kalmadı maalesef.

Herkes kendi hikayesini yaşar!

LGS, TYT, AYT, KPSS, ALES...

Hepsinin bugünlerde bir haberi var medyada. Kimi tercihte destek vermeye, kimi gelecekle ilgili yönlendirme yapmaya, kimi de sonrası için becerilere odaklanıyor.

Yaptığımız bir yanlış var. Hep sonuca odaklanıyoruz. Çocuklarımız sadece sınava hazırlanıyor, sınav sonrası o üniversitenin, meslek eğitimi ile birlikte verebileceklerini sorgulamıyoruz. Tabi bu zamana kadar bu becerilerden yoksun yetişen çocuklarımıza ne verecekse içi boş bina yığınları.

Geçen günlerde bulunduğum bir sohbette; Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde, mühendislik 4. sınıf öğrencisi proje sunumu yaptıktan sonra "bu zamana kadar ilk kez topluluk önünde konuştuğunu" ifade etmiş. Üniversite bitiyor ve bu tecrübeyi ilk kez yaşıyor. Ne yaptın be evladım! Ortaokulda hiç mi proje yapıp sunmadın? Lisede sana hiç mi bu görevi vermediler? Üniversite bitene kadar hiç mi sunum hazırlamadın? Sen, sadece soru mu çözdün?

Bugün, eğitim döneminde olan çocuklarımız 2050 yılında mesleklerinin en tepesinde olacaklar. 


Sanırım onlara üst düzey düşünme becerilerini öğretmeliyiz.
Lütfen, iletişim becerilerine odaklanalım!
Lütfen, anadilini en iyi şekilde öğrenmesini sağlayalım. Dil becerisi sadece okuma değildir. Okuma, dinleme, konuşma, yazma ve anlama becerilerine odaklanalım!
Lütfen, ekip içinde çalışmalarına öncülük edelim!
Lütfen, bilişim teknolojilerini sadece oyun ve video için değil, bilgiye ulaşma yollarını bulmalarını sağlayalım!
Lütfen,  girişimcilik becerileri için alışılmış eğitim anlayışından sıyrılalım. Sınıfın ve okulun dışına çıkartalım eğitimi!
Lütfen, eleştirmelerini sağlayın. Konuşturun. Siz az konuşun, onları daha çok konuşturun.
Lütfen, sorumluluklar verin! Bu sorumluluklar, lütfen test çözme sorumlulukları olmasın.
Lütfen, yaşamı boyunca en az bir sporu yapmasını sağlayın!
Lütfen, bir müzik enstrümanını çalmasını sağlayın!
Lütfen, lütfen, lütfen...

Bu arada, bugün sosyal medya hesaplarımda yayınladığım bir video var. Artık okulların en önemli dersi, "drama". Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un da dediği gibi matematik bilenler 10 yıl sonra işsiz kalabilir. Matematik artık okulların en önemli dersi olmaktan çıkıyor?

Unutmayalım ki!
Okuyan çocuk duygularının farkına varır.
Okuyan çocuk, kendini zengin bir dil ile ifade eder.
Okumak başarının anahtarıdır. 

Sevgili okur! Lütfen!

Yorumlar

  1. Okuyan araştıran soran ve sorgulayan bilinçli gençler olmalı bizim çocuklarımiz

    YanıtlaSil
  2. Hepimiz kendi masalımızın kahramanlarıyız, ne kadar çok doğada bulunur ne kadar çok yaşayamadığımız kadar çok hayatı okursak hayal gücümüz zenginleşir,hayal gücü hedef oluşturur,hedefi olan insanları başarılı olması kesindir.Niyet,sonun başlangıcıdır diyor Murat Kaplan hocam Sonun Başlangıcı adlı kitabında.Emeğiniz,yüreğinize sağlık hocam!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayallerimiz ve niyetlerimiz hiç eksilmesin. Teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İNSANOĞLUNUN COVİD-19 İLE MÜCADELESİ

ELEŞTİRMEDEN ÖNCE DÜŞÜNÜLMESİ GEREKENLER

SORUNLAR VE ÜRETİLEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ